29 Nisan 2016 Cuma

SELÜLOZ ASETAT

Selüloz Asetat;

Kimya, Sinema alanlarında kullanılan bir sözcüktür.
Kimya'da terim anlamı:
Yaklaşık 60-97 °C arasında yumuşayan ve 260 °C’de eriyen selülozun asetik asit esteri olan beyaz pulcuklar veya toz halinde, termoplastik bir reçine.
Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:
Asit anhidritlerin selülozu etkimesinden elde edilen ester; asetat tabanın temel özdeği.

Kaynak: nedir.ileilgili.org

DERECELİ KAP

Dereceli Kap;


Dereceli kap cam veya plastikten yapılmış, sıvıların hacimlerini ölçmek için kullanılan bir malzemedir.

Sıvı maddelerin büyük bir çoğunluğu litre ile ölçülür. Fakat tahin, pekmez gibi akışkanlığı az olan sıvı maddeleri litre ile ölçmek zordur. Bu nedenle akışkanlığı az olan maddeler satılırken kütleleri ölçülür. Bunun için; Boş kabın kütlesi ölçülür.
Kaba sıvı madde konur. Kap dolu olarak tekrar ölçülür. Sıvı bir maddenin kütlesini ölçmeden önce içine konulduğu kabın kütlesini bilmek gerekir. Bu nedenle önce kabın kütlesi ölçülür. Boş kabın kütlesine dara denir.
Düzgün olmayan katı maddelerin hacimlerinin ölçmek için de dereceli silindir kullanılır. Düzgün olmayan bir cismin hacmini ölçmek için sıvılardan yararlanılır.
Önce dereceli silindire belli bir miktar su konulur. Daha sonra hacmini ölçeceğimiz cisim dereceli kaptaki suyun içine atılır. Taşan su miktarı cismin hacmini verir.


Kaynak: nedir.com

BOBİN

Bobin;


Üzerine tel, iplik gibi şeyler sarılabilen ekseri silindir şeklinde olan makara. Elektrikte bobin, yalıtılmış bir iletkenin genellikle (bir nüve, karkas üzerine) sarılmasıyla yapılır. Bu bobinlerin sarımları bir veya onbinlerce sarım olabilir. Bobinlerin ya içi boştur, yani hava nüvelidir veya manyetik bir malzeme ile doludur (demir, ferit vb.). Elektrik makinelerinin hemen hepsinde bobin vardır. Bu bobinler bobinajcılık denilen teknikle makinalara yerleştirilir (Bkz. Bobinaj). 

Doğru akımda, alternatif akımda, alçak, yüksek, çok yüksek frekanslarda kullanılan bobinler ayrı ayrıdır. Bir radyoda, telsizde, televizyonda, bir makinanın motorunda, rölesinde ve daha birçok yerlerde rastlanır. 

Bobin doğru akımda iken, devrenin açılıp kapanmasında (akımın değişmesinde) kendi telinin direnci dışında bir direnç gösterir.Normal rejimde doğru akıma sadece telin direnci karşı koyar. Bobinlerin alternatif akıma karşı gösterdiği dirence endüktif direnç denir. Birimi ohm'dur: (XL=2p. f.L) ile gösterilir. (XL=Endüktif direnç, birimi ohm.) 

p = 3,14=sabit sayı 

f = Frekans (Hz) 

L = Endüktans (Henri) 

Bobin genellikle bir manyetik alan meydana getirmek için kullanılır. Bu manyetik alan ya havadan veya manyetik devre üzerinden geçerek, ya başka devreleri etkiler, veya bir demir paleti kendisine çekerek kumanda işini gören kontakların konumunu değiştirir. 

Bobinlerin tel kalınlıkları, üzerinden geçen akıma dayanabilecek şekilde seçilir. Umumiyetle seri bobinler, kalın tel az sarım; paralel bobinler ise, ince tel çok sarımlı yapılırlar. 

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

METRONOM

Metronom;


 Sesli vuruşlarla müzik parçalarının temposunu idare eden bir cihaz. Metronom, sarkaç prensibine göre çalışır. Üzerinde hareketli bir ağırlık bulunan metal çubuk, sürtünmesiz bir yatakla askıya alınmıştır. Metal çubuğa hareket, yayla veya daha hassas olarak elektrikle verilir. Ağırlık, metal çubuk üzerinde yer değiştirdikçe çubuğun dakikadaki salınım sayısı da değişir. Çubuk üzerindeki çizgilerden salınım miktarı ayarlanır. 

Metronomun menşei, Galile ve Huygens'in üzerinde durdukları pandüle dayanmaktadır. Müzik sahasında ise böyle bir aletten ilk defa 17. yüzyılda Etienne Löuliè'nin yayınladığı Lèments au Principes de Misique (Müziğin Temel İlkeleri) adlı kitapta bahsedilmiştir. Bu metronomun, bir kordon ile bunun üzerinde sağa sola gidebilen bir ağırlıktan müteşekkil olması düşünülmüştü. Söz konusu metronom ancak bir tempoyu gösterebiliyordu. 

1756'da Joseph Sauveur 72 ayrı salınım yapabilen bir metronomun çalışma prensibini ortaya koydu. Ancak çeşitli sebeplerden dolayı uzun süre böyle bir alet imal edilemedi. 1800 yılında Almanya'da Stöckel adlı bir mühendis çana bağlı, tek salınımlı bir metronom yaptı. Hollandalı müzik aletleri imalatçısı Dietrich Nikolaus Winkel 1814'de bugünkülerin çalışma prensibini ortaya çıkaran ilk metronomu yaptı. 30 cm yüksekliğinde bir kutu içine yerleştirilmiş çubuk, üzerindeki iki ağırlık ve çalışmayı sağlayan zemberekten müteşekkil olan bu metronom, ilk defa değişik salınımlar yapabilmesine imkan verdi. Winkel, yaptığı aletin patentini hemen almayı ihmal edince, yine bir Alman olan Johann Nepomuk Mölzel, bir sene zarfında bu cihazın benzerini seri olarak imal etmeye ve piyasaya sürmeye muvaffak oldu. Mölzel, patenti de Winkel'den önce alınca, metronomun kaşifi olarak tanındı. Mölzel metronomu, piramit şeklindeki tahta bir kutu içine yerleştiriliyordu. Çalışması yayla sağlanan ve arzu edildiğinde durdurulabilen bu alet, dakikada 72 vuruş yapabiliyordu. Bu salınımların miktarının değişmesi hareketli ağırlığın aşağıya indirilmesiyle artıyor, yukarı kaldırılmasıyla azalıyordu. 

Bundan sonra teknik olarak uzun süre aynı durumda kalan metronomlar, sadece hassaslaşma ve salınım sayısının artması yolunda cüz'i değişiklikler göstermiştir. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra yapılan metronomlarda ise hareket, yay ile değil, elektrik motoru ile sağlanmaya başlanmıştır. 1970'lerden sonra Japonların önderlik ettiği bir akımla, metronomların tamamen elektronik olarak yapılması yoluna gidildi. Taşınabilir radyolar büyüklüğünde olan bu aletlerin elektroniği çok karışık olduğundan ortaya çıkmaları ve seri üretilmeleri gecikti. Bir nevi frekans üreteci olan elektronik metronomlar, bir müzisyenin ihtiyacını tam olarak karşıladığı gibi, insan kulağının duyabileceği en küçük aralık titreşimden, dakikalarca aralı vuruşlara kadar çeşitli fantazi durumların elde edilmesini de mümkün kılmaktadır. Bunların, mekanik olanlarından diğer bir üstünlüğü de, çalıştırılırken düz zemine koyma mecburiyeti olmamalarıdır. 

Müzikte vuruş ve hız olarak bir parçanın değerlendirilmesine metronometre denilmektedir. Dakikada 40-208 vuruş yapabilen metronomların, dakikada 670, yani saniyede bir vuruş yapması, 1 MM'ye (Mölzel Metronomu) eşittir. 


Kaynak: turkcebilgi.com

VOLTMETRE

Voltmetre;

Bir elektrik devresinde iki nokta arasındaki potansiyel farkını(gerilim) ölçmeye yarayan ölçü aleti. İlk defa İtalyan fizikçisi Volta tarafından yapıldığı için ona izafeten Voltmetre denmiştir. Gerilim kaynağının veya elektrik devresinin pozitif ve negatif kutupları arasına paralel olarak bağlanır. 

Bir pil veya batarya gibi, elektrik üretecinin gerilimini ölçmek için voltmetrenin iki ucu, üretecin kutuplarına temas ettirilir. Böylece üretecin (+) ve (–) kutuplarının bulunması da sağlanmış olur. 

Voltmetrelerin hassasiyeti volt başına ohm (ohm/volt) olarak ifade edilir. Mesela 200 voltluk bir voltmetrenin direnci 120.000 ohm ise aletin hassasiyeti 120.000/200= 600 ohm/volt olur. Bu değer ne kadar büyükse voltmetrenin hassasiyeti o derece yüksektir. Bobinin direnci ne kadar büyükse o kadar küçük akımla çalışır ve gerilim kaybına sebep olmaz.


Kaynak: turkcebilgi.com

AMPERMETRE

Ampermetre;


 Bir elektrik devresinden  geçen elektrik akımının şiddetini ölçen alet. Gösterge açısından, soldansıfırlı ve orta sıfırlı (sıfır merkezli) olmak üzere başlıca iki tür ampermetre vardır. Soldan sıfırlı ampermetre sadece çıkışı gösterdiği için yükmetre olarak da bilinir.
İç direnci çok küçük olduğu için üzerinden akım geçirebilir. Bu nedenle devreye seri bağlanır. Voltmetre gibi devreye paralel bağlanacak olursa devrede kısa devre durumu oluşacaktır.

Amper;

Elektrik akımı birimi amperdir ve A sembolü ile gösterilir. Daha küçük akım değerler miliamper veya mikroamper olarak ölçülür. Akım şiddeti aletten doğrudan doğruya okunur. Kadran; amperin askatlarına göre bölümlere ayrılmış bir cetveldir. Düşük şiddetteki elektrik akımını ölçen alete de galvonometre adı verilir. Bir ampermetrenin ölçebileceği akım sınırlıdır. Daha büyük akımları ölçebilmek için “şönt” ismi verilen muhtelif akım bölücü dirençler kullanılır. Şöntler cihaza dıştan bağlanacak şekilde özel olarak manganlı metalden imal edilmiştir. Ampermetreden okunan değer ile şönt üzerinde yazılı değer çarpılırsa devreden geçen akım ölçülmüş olur. Devrenin toplam direncine etki etmemeleri için iç dirençleri (empedansları) düşük olarak üretilir. Ampermetreler genel olarak şönt veya akım trafosu ile kullanılır.
Kullanma sahası farklı ve yapılış esaslarına göre isimlendirilmiş değişik ampermetreler vardır.

Döner çerçeveli ampermetre;

Elektromanyetik bir ampermetredir. Daimi bir mıknatıs ve bu mıknatısın kutupları arasında uygun bir eksen etrafında dönen bobinden (çerçeve) meydana gelir. Akım geçtiği zaman bu akımın şiddetiyle orantılı bir manyetik alan meydana gelir. Çerçeve arasında bulunduğu kutuplardan biri tarafından çekilirken, diğeri tarafından itilir ve akımın şiddetine göre döner. Yani akım ne kadar şiddetli ise çerçevenin dönme açısı o kadar büyük olur. Bobine gelen akım kesildiğinde spiral bir yay, bobini eski durumuna getirir. Döner bobine eklenen gösterge, kadrandan akım şiddetinin okunmasını sağlar.

Yumuşak demirli ve sabit bobinli ampermetre;

Genellikle düşük frekanslı alternatif akımların ölçülmesinde kullanılır. Esas olarak yumuşak demirden yapılmış silindir şeklindeki sabit bir bobinden meydana gelir. Yumuşak demir, bir göstergeye bağlı olup bobinden akım geçmeye başlayınca, hareket ederek göstergeyi akım şiddetini gösteren bölmeye getirir. Yapılışı basit olduğundan ekonomiktir ve çok yaygın olarak kullanılır.

Termik ampermetreler;

Bu tip ampermetreler, akımın iletkenden geçerken neden olduğu ısıyı ölçerek çalışır. Uçları sabit bir tel, akımın neden olduğu ısı ile uzar, bu uzama, telin uçları sabit olduğu için kıvrılma şeklinde olur. Bu telin ortasında bir telle bağlı olan makaranın merkezinde bulunan bir gösterge vardır. Telin akımla ısınması ile makara çekilir ve gösterge kadran üzerinde hareket eder. Modern termoelektrik ampermetrelerde termo elektrik kulp tarafından verilen akım şiddeti bir galvanometre ile ölçülür. Bu tür ampermetreler radyo, televizyon ve elektronik aletlerdeki yüksek frekanslı akımların ölçülmesinde kullanılır.

Kaynak: wikipedia.org

SARMAL YAY

Sarmal Yay;

Sarmal yay katı maddelerin esneklik özelliği ile yapılan araçların tümüne denir. Sarmal yaya kuvvet uygulandığında kuvvetin büyüklüğüne göre yayda uzama meydana gelmektedir. Kullanım alanlarına örnek verilecek olursa arabalarındaki süspansiyon sistemine denir.