Ömer Hayyam;
Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim el- Hayyam veya kısaca Ömer Hayyam doğumu 18 Mayıs 1048 ve ölümü 4 Aralık olarak bilinen İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronomdur. Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi, Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp tam olarak bulmasıdır.

Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim el- Hayyam veya kısaca Ömer Hayyam doğumu 18 Mayıs 1048 ve ölümü 4 Aralık olarak bilinen İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronomdur.
Hayyam Nişabur'ludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizam-ül Mülk ve Hasan Sabbah ile
aynı medresede, zamanın
ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad'dan eğitim görmüş ve hayatı
boyunca hiçbiriyle de ilişkisini kesmemiştir.
Ömer Hayyam,
birçok bilim insanınca Bâtîni ve Mu'tezile anlayışlarına
dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı
akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde
dışa aktarmıştır.
Çadırcı anlamına gelen "Hayyam" takma adını
babasının çadırcılık yapmasından almıştır. Ayrıca İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde
bir semte adını da vermiştir. Tarlabaşı bulvarında
Sakızağacı ışıklardan başlayıp, Tepebaşı'na kadar inen caddenin adıdır. Hayyam
aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi. Üçüncü dereceden bilinmeyen denklemlerle
ilgili yazdığı bir eserinde bilinmeyen rakamın yerine Arapça'da "şey"
anlamına gelen kelimeyi kullanmıştır. Daha sonra bu eseri diğer dillere
çevrilirken İspanyolcaya "Xay" olarak geçmiştir. Daha sonra bu kelime
ilk harfine indirgenerek bilinmeyen rakamın simgesi "x" olarak
kullanılmaya başlamıştır. Binom Açılımı'nı ilk kullanan bilim insanıdır.
Hayyam, şiirlerindeki eğlence düşkünlüğünün belirgin olmasından dolayı rubaileri ile de ünlenmiştir.
Hayyam, şiirlerindeki eğlence düşkünlüğünün belirgin olmasından dolayı rubaileri ile de ünlenmiştir.
Rubailerinde; Allah (c.c.), dünya, var oluş, devlet ve
toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce
ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne
içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul
ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına
koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu
kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak
"evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın
yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük
düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin
belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği
ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında
ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı
bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim
görmüş, Felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile
ilgilenebilmiştir.
Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli
bir yerdedir.Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas
olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Fransız matematikçi Blaise Pascal'ın
soyadıyla 'Paskal Üçgeni' olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından
oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim
insanlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.