18 Nisan 2016 Pazartesi

BİRUNİ

Biruni;

Bîrûnî doğumu 4 Eylül 973 - ölümü 13 Aralık 1048 olan , Fars kökenli Müslüman bilgindir. Tam adı Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birûnî 'dir. Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer.Astronomi, matematik, doğa bilimleri, tarih ve coğrafya alanlarındaki çalışmalarıyla tanınır.
Çok yönlü bir bilim adamı olan El Bîrûnî, ilk öğrenimini Yunan bir bilginden aldı. Tanınmış ve seçkin bir aileden gelen matematikçi  Harezmi ile gökbilimci Ebu Nasır Mansur tarafından kollanan El Bîrûnî, ilk çalışmalarını bu alimlerin yanında yaptı. İlk eseri, "Asar'ül-Bakiye"dir.
El-Bîrûnî’nin eserlerinin sayısı yüz seksen civarındadır. Yetmiş adet astronomi ve yirmi adet de matematik kitabı bulunmaktadır. Tıp, biyoloji, bakteriler, madenler, hayvanlar ve yararlı otlar üzerinde bir dizin oluşturmuştur. Ancak bu eserlerden sadece yirmi yedisi günümüze kadar gelebilmiştir. 

Eserlerinin, özellikle Orta Çağ'da Latince'ye çevrilememiş olması, kitaplarının ağır bir dille yazılmış olmasının bir sonucudur. Ancak Bîrûnî kendisinin de dediği gibi, yapıtlarını sıradan insanlar için değil bilginler için yazmaktaydı.
Yine Harezmi "Zîci'nin Temelleri" adlı yapıtının 12. yüzyılda Abraham Ben Ezra  tarafından İbranice'ye çevrildiği bilinmektedir. Batı'nın Birûni ilgisi ise 1870'lerde başladı. O günden bugüne Birûni eserlerinin bazılarının tamamı veya bir kısmıAlmanca ve İngilizce'ye çevrildi.
Mektuplarından, Bîrûnî'nin Aristo'yu bildiği anlaşılır. İbni Sina gibi önemli bilginlerle beraber çalışan Bîrûnî, Hindistan'a birçok kez gitti. Bu nedenle Hindistan'ı konu alan bir kitap yazdı. Onun bu kitabı birkaç dile çevrildi. Birkaç dile çevirilen bu kitap çoğu bilgine örnek oldu. Birûni’nin bir tane de romanı vardır.
Tıp alanında da birçok eser veren Birûni, döneminde bir kadını sezaryenle doğum yaptırmayı başarmıştır. Şifalı otlar ve birtakım ilaçlar üzerine yazdığı "Kitabu's Saydane", Birûni’nin son yapıtı olmakla beraber 1050'de yazılmıştır. Bu kitapta üç bin kadar bitkinin neye yaradığını ve nasıl kullanıldığı yazmaktadır. İlaçların yanında o  bitkinin Almanca, Yunanca, Farsça, Sanskritçe ve Türkçe gibi başka dillerdeki adının yer alması etimolojik açısından çok önemli bir gelişmedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder